Mahşer Günü: Bir Kıyametin Ardında Bir akşam, karanlık çökmeye başlamıştı. Hava soğuyordu, rüzgarın sesi uğuldayarak pencereleri sarsıyordu. Salih ve Zeynep, eski evlerinin salonunda, baş başa oturmuş, dünya hakkında derin düşünceler içindeydiler. O gün, gökyüzü başka bir renkteydi, bir tür huzursuzluk vardı. Konu, mahşer günü hakkında geçen günlerde duydukları bir sohbetten sonra başlamıştı. Salih, her zaman olduğu gibi mantıklı ve stratejik bir adamdı, ama Zeynep… O, her zaman kalbiyle düşündü, empatikti ve dünyayı bir yerinden onarmaya çalışıyordu. Salih, “Mahşer günü ne olacak? Gerçekten bu kadar korkunç mu?” diye sormuştu bir gün, Zeynep’e. Zeynep, gözlerini kapamış, derin bir nefes almıştı. O an,…
8 Yorum